14 Ekim 2012 Pazar

İlişkilerin etiketleri:olaylar


 “Acı bizi canlı tutar.” dedi gayet ergen bi ses tonuyla, sesi bende önce ergenliğini çağrıştırdığından onun altında yatan bilmişliği o an pek önemsemedim. Ciddiye almadım ama o suskunluğumdan cesaret aldı sanırım ki devam etti:
“Bir şeye sahip olamamanın, bir şeylerin eksikliğini fark etmenin verdiği acı olmasaydı,yer çekimi bundan en az 10 kat daha fazla olurdu.hayır az değil… Hepimiz doğduğumuz yerde yığılıp ölmeyi beklerdik ve sevişmeye dahi üşeneceğimizden 1 jenerasyon sonra insan ırkı tamamen yok olurdu.Bir düşünsene sürekli eksikliğini hissettiğimiz olguların, anlık tatminlerinin verdiği hazzın bir anda çekip alındığını.O zaman bırak yürümeyi, emeklemeye bile uğraşmazdık..”
“sen beni dinliyo musun?”
Evet onu dinliyordum,en azından sesini duyuyordum ama kulaklarımdan içeri sızan sesine yüklenmiş anlamları beynim işlemeye değer görmüyordu.Kısacası hiç ilgimi çekmiyordu anlattıkları.Kafamın içinde dün akşamdan kalmış, dönüp duran soru ve cevap yapbozlarını bir an önce eşleştirmek ve büyük resmi bir an önce görmek istiyordum.Sessizlik uzayınca kafamı kaldırıp karşımda oturan ergen seslinin gözlerine baktım,tam olarak gözlerinin içine.Bir şey söylememe gerek kalmadan anlamasını bekledim.O an ellerime değilde gözlerime bakıyor olsa,  eminim ki anlayacaktı.Sonra sıkıldım.. ki bu aralar en iyi becerdiğim şeydi bu.Karşımdaki ergen sesli paketten son sigarayı çekti, ağzına koydu ama yakmadı.Ve dudaklarının arasındaki sönük sigarayı zıplata zıplata konuşmaya başladı tekrar:
“sorun bu lan işte,sabırsızsın…Olaylardan; asıl olan insan ilişkilerinin etiketleri olaylardan bir an önce kurtulup ilişkileri bütün çıplaklığıyla yaşamak isterken o kadar acele ediyorsun ki, izleri kalıyor olayların ilişkilerinde..”
Dinlemekten anında yorulmuştum,konuyu değiştirmek için araya girdim:
“olm sen kafama takmamı kafana çok takıyosun..Hadi iç biraz.” 
Ve elimdeki etiketi yırtık bira şişesini uzattım.O da etiketi muntazam sökülmüş şişesini uzattı, tokuşturduk.Sonunda sesini bir kaç saniye de olsa kesecek olan birayı kafasına dikti, işte o an gözüm şişelerin etiketlerine bir kez daha takıldı , bu ergen sesli ya haklıydı ya da kafam hak ettiği güzelliğe kavuşmuştu.İlk olasılığı anında unuttum..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder